“Yenilik başarının anahtarıdır”

Bay Gschwandtner Runtastic, fitness uygulaması bir kurucu olarak sizin çığır açıcı yeniliğinizdi. Girişimciliğe nasıl başladınız?
Dolambaçlı yollardan. Ailemin çiftliğinde büyüdüm. Çiftliği bana devretmeyi planlıyorlardı, bu nedenle bir tarım okuluna başvurdum ve beş yıl sonra mezun oldum. Ancak bunun tutkum olmadığını biliyordum, bir çiftçi olmak istemiyordum. Ve böylece, Hagenberg’de Kuzey Avusturya’da Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nde Mobil Hesaplama ve Tedarik Zinciri Yönetimi bölümünde okudum. 2009 yılında, üç arkadaşımla Runtastic uygulamasını geliştirdim. Ve her şey olacağına vardı.
Çiftlikten risk sermayesine dek, başarınızın sırrı nedir?
Klişe görünebilir, ancak bir şeyi tutkuyla yaparsanız, sonucun daha iyi olacağına içtenlikle inanıyorum. Bununla birlikte tutku yeterli değil. Ayrıca gözünüzü inovasyona dikmeniz gerekir. Çünkü yenilik başarının anahtarıdır. İnovasyon olmadan, ilerleme olmaz. Yeni bir şey denemek daima hayati bir önem taşır.
İlerleme sizin için tam olarak ne ifade ediyor?
Bana göre, ilerleme büyük hayallere sahip olmak ve sonra onları uygulamaya koymaktır. Bunu yapmak için, esnek bir anlayışa, yaşama gücüne ve bir adım daha ileri gitme isteğine sahip olunmalıdır. Bu, elektromobilite alanının öncülerinden biri olarak değerlendirdiğim Audi’de gördüklerimdir.
“İlerleme büyük hayallere sahip olmak ve sonra onları uygulamaya koymaktır.”
Elektromobilite ve dijitalleşme, kelimenin en doğru anlamıyla, yakından ilişkilidir. Dijitalleşme mobilitenin geleceğinde nasıl bir rol oynuyor?
Mobilite ve dijitalleşmenin giderek birbirine daha yakınlaştığını düşünüyorum. Yazılım, araçların geliştirilmesi için giderek daha önemli bir hale gelecektir. Örneğin, şu anda, arabamızdaki klimayı açmak veya arabamızın nereye park edildiğini görmek için akıllı telefonumuzu kullanıyoruz. Gelecekte, çok daha fazlası mümkün olacak ve tam bağlantılı olacağımızı hayal edebiliyorum.
Hatasız bağlanabilirliğe doğru olan yolculuğun bir sürat koşusu mu yoksa daha çok bir maraton mu olduğunu düşünüyorsunuz?
Öncelikle, aslında, artan mobilite elektrifikasyonu, sadece otomotiv endüstrisi için değil, hepimiz için büyük ve önemli bir adımdır. İlk defa bir elektrikli otomobile bindiğimde, tamamen şaşkına döndüğümü hatırlıyorum. Hızlanmanın, sürüş deneyiminin harika olduğunu düşünüyorum. Karbon ayak izimizi düşündüğümde, bir elektrikli otomobili sürmek, içten yanmalı motora sahip bir otomobili sürmekten daha temiz hissettirir. Elbette, şarj altyapısı iyileştirilecektir, dolayısıyla şarj işlemi daha kolay hale gelecek ve onay artmaya devam edecektir. Aynı zamanda, hızlı bir şekilde geliştirilmekte olan dijitalleşme alanında birçok yeni teknoloji, fikir ve yaklaşım vardır. Bunları mobilite ile birleştirmek kolay değildir. İşte bu yüzden bunu yalnızca adım adım gidilebilecek uzun bir yolculuk, bir maraton olarak değerlendiriyorum. Bununla birlikte, bu çıkmaya değecek bir yolculuk.
