Lukas Rittwage tasarladığı Audi gözlerinden bahsederken, sesi bilge, içsel bir memnuniyetle doluyor - ve evet, bu iyi bir gurur ölçütü. "Merkezdeki göz bebeği, otomobile odaklanmış bakışını veriyor," diyor, düşüncesinin tadını çıkarırcasına nefes almak için kısa bir süre duraklıyor ve "Audi'nin gözlerine bakan herkes Audi ile büyüleniyor" diye ekliyor.

Audi aydınlatma tasarım ekibinin bir üyesi olarak Lukas Rittwage, zorlu bir görevle görevlendirildi: Gerçekten ikonik bir Audi özelliği olma potansiyeline sahip bir çift minimalist, göz benzeri far tasarlamak. Sonuç? Gelecek araç nesilleri için basit ama çarpıcı bir aydınlatma tasarım elemanı. Kısacası, Audi'nin gözleri. Şimdiden, Audi skysphere concept¹, Audi grandsphere concept¹ ve Audi urbansphere concept¹ olmak üzere üç otomotiv çalışmasına zarafet katıyorlar.

Olağanüstü zorluklar, fikirlerin uyuşmasını gerektirir. Rittwage, eskizlerle başlamak yerine grafik bir yaklaşımı benimsedi: "En başından beri, tasarımın temeli olarak marka logomuzu kullanmak istediğimi biliyordum. Bunun nedeninin, Audi halkalarının otomotiv sektöründeki en çarpıcı kendine has unsurlardan biri olması ve sadece büyük bir anımsatma değerine sahip olması değil, aynı zamanda etkileyici grafik netliğe ve güce sahip oluşu olduğuna inanıyorum."

Lukas'ın düşüncesine göre, Audi logosu sadece temel halka şeklinden ve çakışmalardan oluşmaktadır. Yine de, bu ona geniş bir kapsam verdi ve denemeler yapmaya başladı. Tüm bu süre boyunca, kendine şunu sorup durdu: Göze benzeyen bir şeyi nasıl yaratırsın? İki merkezi halkayı daha kalın hale getirerek, daha fazla derinlik kazandıklarını, ön plana çıktıklarını ve odak noktası haline geldiklerini fark etti. Ve bu olduğunda, bir göz bebeği anında görüntüye katıldı. Bölümleri ve ince ayarlı konturları ele aldı veya alanlara odaklandı: "Audi aydınlatma tasarımının estetiği, bize form, alan ve çizgiler açısından mutlak özgürlük veriyor. Özellikle tamamen yeni bir görünüm ve his tercih ettim." Bunu akılda bulundurarak, halkaların kesiştiği dairesel alanları vurguladı. Ve heyecan yaratan Audi'nin gözleri, yani dikdörtgenlerle çevrili yuvarlak alanlar ortaya çıktı.

Rittwage, "Audi'nin gözünde sadece iki halkayı vurgulasam da, dört halkayı da aklımda tutmanın önemli olduğunu hissettim" diyor. Başka bir deyişle, göz lambaya takıldığında, göz bebeği Audi gözünün ortasına oturmaktadır, ancak farın tam açıklığı Audi logosunun uzunluğuna karşılık gelir. Sonuç olarak, iki dış alan, eve dönüş ve evden ayrılma işlevlerinin yanı sıra ek bir gündüz farı için alan sağlar. Lukas Rittwage'ın açıkladığı gibi, "Tasarım sürecinde temel bir husus, son birkaç yılda elde edilen aydınlatma yeniliklerinden en iyi şekilde faydalanmaktı. Sonuçta, dijital aydınlatma tasarımı ışıklı alanları yeniden düşünmemizi sağlıyor."

Rittwage'ın grafik yaklaşımını bu kadar başarılı kılan, paralel lambalardaki temel daire şeklini birleştirerek, bir taşla iki kuş vurması. İlk olarak, son dokunuşları eklemek söz konusu olduğunda, tasarımın esnekliği, sportif bir araca, diyelim ki kompakt sınıf bir otomobile göre belirgin şekilde farklı bir hava veren tamamen kavramsallaştırılmış bir görünüm geliştirmede girintilerin, farklı kalıpların ve özel ayrıntıların kullanılmasına izin verir. İki Audi halkası arasındaki kesişim yatay düzlemde daha yüksek konumlandığında, göz daha yuvarlak ve daha rahat görünür. Halkaların eğrilerini düzleştirerek veya kesişimi daha fazla açıyla ayarlayarak, daha odaklanmış bir görünüm oluşturur. Göz bebeği bazen biraz daha büyük, bazen biraz daha küçüktür. İkinci olarak, gözler uzaktan bir Audi otomobilinin ayırt edici varlığını yanlış anlamamayı sağlar. Lukas Rittwage bunu şöyle özetler: "Hepsi, Singleframe ızgara ve aracın oranlarıyla birleştirildiğinde simetrik farların genel görünümünden kaynaklanan ifadeye bağlıdır. “Bir aracın karakterini ortaya çıkarmak ve onu onurlandırmak için her zaman aydınlatma tasarımını kullanırız.”

Rittwage, son söz olarak, gülerek bir anekdot paylaşıyor: "Benim için Audi, her zaman tasarımı Bauhaus düşüncesini en iyi somutlaştıran otomotiv markası olmuştur. Basit bir estetiğe bilgi sağlayan bir tasarım tarzıdır. Audi'nin gözleri konseptimi Tasarım Müdürü Marc Lichte'ye sunduğumuzda, 'Bu markamızı tanımlayan Bauhaus yaklaşımının ve Audi mantığının ta kendisi' dedi. Benim için bu, en büyük onay oldu. İnanılmaz bir andı ve çok duygusaldı. Çünkü ben Bauhaus binasının görüş alanında doğdum ve Dessau'da büyüdüm." Bir kez daha onun bilge, içsel memnuniyetine şahit olmaktayız.