AUDI AG'nin arayüzünde çalışıyorsunuz: Siz ve ekibiniz yeni bir RS modeline nerede ve ne zaman başlıyorsunuz?

Geçmişte, dediğim gibi, mevcut bir AUDI AG modelini Audi Sport modeli olarak yorumluyorduk. Buna göre, çalışmalarımız süreç içinde aşağı yöndeydi. Bu düzen en son elektromobilite taahhüdü ile tersine döndü. Tahrik sisteminin ve araçtaki dijital altyapının aşırı derecede birbirine bağlı olması nedeniyle çok daha erken başlamamız gerekiyor. Bugün, o meşhur boş kağıda ilk düşüncelerimizi yazdığımızdan beri  fikir alışverişi sürecindeyiz. İster oranlar ister batarya boyutları olsun, fikirlerimiz en başından itibaren yeni bir model serisinde uygulanabiliyor. Bu bizim için yeni ve son derece işbirlikçi bir çalışma şekli ve elektromobilite çağında hedeflerimize ulaşmak istiyorsak kesinlikle çok önemli.

Elektrifikasyon performans sektöründe ne gibi fırsatlar sunuyor?

Dürüst olmak gerekirse, son derece çeşitli. Tasarım ve araç oranlarına ek olarak, tahrik teknolojisi bize araç özelliklerini geliştirme özgürlüğü veriyor. Burada müşterilerimize ihtiyaçlarına göre bireysel olarak uyarlanmış sürüş modları sunma fırsatına sahibiz. Elektrikli araç yelpazemiz çok konforlu ve günlük kullanıma uygundan son derece sportif ve çevik olan modellere kadar uzanıyor. Bu avantajları görmenin önemli olduğunu düşünüyorum, çünkü insanlar performans sektöründe elektromobilitenin sözde dezavantajlarından, örneğin yüksek performanslı bir içten yanmalı motorun duyguları kabartan sesinin kaybolmasından bahsetmekten de çekinmiyorlar.

Özellikle ses söz konusu olduğunda bu çekincelerle nasıl başa çıkıyorsunuz?

Ses sadece duygusal bir faktör olarak önemli değil. Özellikle performans odaklı modeller, hızı, aracın durumunu değerlendirebilmek ve performansı kontrol edebilmek için aracın akustik geri bildirimine ihtiyaç duyuyor. Örneğin elektrikli bir araçta, motor devrindeki sesli değişim artık bir gösterge değildir. Bu da yaratıcı ve çekici teknik çözümler gerektiriyor. Bu nedenle elektrikli araçlar için sesler geliştirmeye yıllar önce başladık. Ses tasarımcılarımız çeşitli gerçek seslerden makine benzeri bir teknik karakter yarattı. Bunu sanki yeni bir yemek tarifi geliştiriyormuşsunuz gibi hayal etmelisiniz. Sonunda, geçerli standartlar ve yasalar çerçevesinde sürüş durumuna bağlı olarak belirli bir ses üreten birçok farklı ses müziği var - bu da işin içine büyük bir büyüleyicilik katıyor. Audi RS e-tron GT⁵'de bu, "e-tron sport sound "da zaten duyulabilir.

Yarının RS sesi nedir?

Müşterilerimizin belli bir beklentisi var: Kendinden emin görünmeli, sportif ve melodik olmalı, çok agresif olmamalı. Ve bireysel olmalı. Stratejimiz, gelecekte bir RS modelinin nasıl tanımlanacağını ve her modelin nasıl ses çıkaracağını açıkça tanımlıyor. Bugün, Audi TT RS³,⁶'deki gibi son derece sportif ve güçlü beş silindirli bir motordan Audi RS Q8⁷'deki sekiz silindire kadar uzanan bir yelpaze var. Gelecekte, bunu değişen elektrikli mobiliteye dönüştüreceğiz.

Tüm bu değişimle birlikte, bugün mobilite tasarlamak için en heyecan verici an mı?

Yaklaşık 20 yıldır araç geliştiriyorum ve bu hiç sıkıcı olmadı. Ancak elektromobiliteye doğru atılan adım özel bir adım. İyi olanı korumak, ancak gerekli dönüşüme dahil olmak, değişimi yaşamak, bu bir bakıma benzersiz. Bazı yeni projelerle halihazırda oldukça fazla ilerleme kaydettik ve birçok husus artık bizim için somut hale geliyor. Bu bizi daha da teşvik ediyor. Şu anda gerçekten çok heyecan verici fikirler ve modeller üzerinde çalışıyoruz.